22 Nisan 2009 Çarşamba

SHİATSU (PARMAK BASINCI) - 1



Sevgili Etki Alanı'nın annesinin rahatsızlığı dolayısı ile önerdiğim bir alternatif tedavi yöntemi olan shiatsu konusunda kendi kendimize uygulayabileceğimiz değerli ustamın bana öğrettiği ve araştırıp öğrendiğim basit yöntemlerden bahsetmek istiyorum ama öncelikle tarihçesini ve nereden geldiğini öğrenmek istersiniz düşüncesi ile ilk bölüme tarihçesini anlatmakla başlamayı uygun buldum.
TARİHÇESİ
Bugünkü şeklini 20. yy'ın başlarında alan Shiatsu’nun asıl kökeninin çok daha eskilere dayandığı bilinmektedir.
İ.Ö. 530 yılında, Bodhidharma tarafından ortaya konulan Tao-Yin adı verilen bazı alıştırmaların bu yöntemin ana kaynağı olduğu düşünülmektedir. Tao-Yin, duyuların geliştirilmesi ve bedende genel sağlığın daha iyi duruma getirilmesi ereğiyle kullanılmaktaydı. Bu yöntem, fizik beden üzerinde bulunan ve yerleri önceden saptanmış bazı noktaları basınç vererek ovuşturma yoluyla toksin atılması ve hücre boşluklarının atıklardan temizlenmesi felsefesini temel almaktaydı. Ancak, yöntem, kişinin kendi kendine uygulamasını öngörmekteydi. Tao-Yin çok kısa bir süre içinde, Gelenksel Çin Tıbbı’nın başka yöntemleri ile birleştirilerek geliştirildi. Güneydoğu Asya’nın bir çok bölgesi ile Kore’de pek çok kişi tarafından uygulanmaya başladı.
İ.S. 10 yy. da, GÇT (Geleneksel Çin Tıbbı) Japonya’ya ulaştı. Bundan çok kısa bir süre sonra, Japonlar, daha önce de kullandıkları, Anma adı verilen ve basınç noktalarına eller ile yaratılan bir titreşim uygulamaya dayalı masaj yöntemlerine, Tao-Yin’i de eklediler. Bu karışım, günümüzde kullanılan Shiatsu’ya çok benzemekteydi.
Japonya’da yaklaşık üç yy. önce, Edo döneminde günün doktorları, Anma’yı öğrenmeye zorlandılar. Amaç, insan bedenini daha iyi tanımalarını, enerji kanalları ve basınç noktaları konusunda daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlamaktı. Doktorların daha kesin teşhis koymaları ve daha kişiye özel tedavi sunmaları umulmaktaydı. Bu dönemde doktorlara, Anma uygularken, var olan her türlü olanaktan yararlanmaları ve diğer yöntemlerle Anma’yı birleştirmeleri gerektiği söylenmişti. Akupunktur, şifalı bitkiler ya da işe yarayacağına inandıkları tüm diğer yöntemler. Ancak zaman içinde, Anma, basit kas germeleri yöntemlerine indirgendi. 20. yy. a gelindiğinde, Anma, eğlenmek, zevk almak ya da basitçe rahatlamak için kullanılan bir yönteme dönüşmüştü. Bununla birlikte, bazı terapistler Edo dönemindeki Anma yöntemini uygulamaya devam ettiler. Özellikle 20. yy. başlarında, bunlara pek çok yeni terapist eklendi. Anma’nın basite indirgenmesinden sonra, bu terapistler, kendi yaptıkları işin de küçük görülmesine ve bazı yasal engellere takılmasına engel olmak üzere, kullandıkları yönteme “Shiatsu” demeyi yeğlediler.
Bu terapistlerden en ünlüsü TOKUJIRO NAMIKOSHI’dir. Artık Shiatsu adı ile anılan bu yönteme, batı dünyasından bazı motifler eklemiş, hatta “akşamdan kalma” insanlar için bile bazı rahatlatıcı yöntemler geliştirmiş olması elbette önemlidir. Ancak, ona asıl ününü, 1925 yılında HOKAIDO’da kurduğu “Shiatsu ile Terapi Enstitüsü” ile 1940 yılında kurduğu “Japon Shiatsu Enstitüsü” adlı iki okul kazandırmıştır.
50 li yıllara gelindiğinde, Japon Hükümeti, Namikoshi’nin büyük çabaları sonucunda, Shiatsu adı verilen bu yöntemi gerçek ve yasal bir terapi sistemi olarak kabul etti. Ancak hükümet, Shiatsu kullanımını serbest bırakan yasaya “Shiatsu, içsel sorunların giderilmesi, sağlığın güçlendirilmesi ve hastalıkların sağaltılmasında, başparmaklar, eller ve parmaklarla uygulanan bir yöntem olup, insan bedenine uygulanan basıncı sağlamak üzere, herhangi mekanik ya da başka çeşit araç kullanılmaz” ibaresini eklemiştir.
Daha sonraları, Namikoshi’nin öğrencisi olup, 10 yıl boyunca, onun okulunda eğitim veren SHIZUTO MASUNAGA, Tokyo’da “Iokai Shiatsu Merkezi” adını verdiği bir okul kurdu. Shaitsu’nun bugünkü geleneksel, felsefik ve tıbbi yanını asıl kuran kişi de odur. İnsan bedenine duyduğu saygı ve duyarlılık, Masunaga’yı batıda kullanılan fizyoloji ile yakından ilgilenmeye zorlamıştır. O, Namikoshi’nin, 6 meridyen üzerinde bulunan geleneksel akupunktur noktaları üzerine basınç yapmanın bazen yetersiz kaldığını, bazen de, kanallarda daha büyük tıkanıklıkların oluşmasına sebep olduğu tezini savunmaktaydı. Ölmeden önce, Shiatsu’ya yaptığı en büyük katkı, bedenin üst ve alt tarafına yayılmış altışar meridyen yerine, onikişer meridyen olduğunu saptaması ve parmak basıncı kullanımını en aza indirgemesidir. Masunaga aldığı Zen eğitimine uygun olarak “hiçbir şey yapmadan yapmak” felsefesini Shiatsu’ya da uygulamış ve bugün batı dünyasında da sıkça kullanılan “Zen Shiatsu” yöntemini geliştirmiştir.
Gerçekten de bu yöntemde terapist olan kişi, terapi alan kişiye kendini uyumlayarak, gerektiğinde, yalnızca destek vermek yoluyla, hastanın enerji kanallarının kendiliğinden açılmasını ve bedenin de kendini tedavi etmesini sağlamaktadır.
Namikoshi’nin yöntemi ile Masunaga’nın Zen Shiatsu’sunu karşılaştırdığımızda, ortaya büyük ayrılıklar tablosu çıkar.
Klasik yöntem, merkezi ve otonom sinir sistemine bağlı ve onları harekete geçirecek olan refleks noktalarına basınç uygulamayı gerektirmektedir. Bu yöntem zaman zaman çok sancılı olabilmektedir. Bu durum canı yanan hastanın kasılması ve kendini daha çok kapatması ile sonuçlanabilir.
Masunaga’nın yönteminde ise, eğitimli ellerin, kanallar üzerinde gezinerek, kilitli kanallar ile açık kanalları saptayarak, onları dengelemek suretiyle çalışmaktadır. Amaç Masunaga’nın deyimiyle “birleşmek ve desteklemektir”.

ZEN SHIATSU
Her şeyden önce, Zen Shiatsu uygulamasında, hasta, bir yorgan ya da jimnastik minderi üzerinde olacak şekilde yere yatırılır. Amaç yeryüzünden yükselen Yin enerjiler aracılığıyla hastaya ve terapiste destek sağlamaktır. Yatakta ya da sandalye üstünde uygulanan seans, terapistin yeterince desteklenememesi nedeniyle yeterince başarılı olamayacaktır. Terapist, hastanın sağ tarafına ve hasta ile bedensel temas sağlayacak biçimde oturur. Öncelikle farkındalığını kendi karın bölgesine getirir. Japonca “Hara” karın demektir ve Qi adını verdiğimiz Yaşam Enerjisinin burada depolandığına inanılır. Terapist farkındalığını karın bölgesine taşıyıp konsantre olduğunda, buradaki enerjide belirgin bir artış olur. Masunaga’nın “birleşme” olarak adlandırdığı olay, harada bulunan Qi’nin genişleyerek, önce terapistin tüm bedenini daha sonra da hastanın tüm bedenini içine alacak bir küreye dönüştüğünü imgelemektir. Terapist kendi bedenini küre içinde imgeledikten sonra, sağ eli ile hastanın bedenine dokunur ve Qi beden dediğimiz bu kürenin daha da genişlemesine izin verir ve sonuçta, iki kişinin enerji alanları tek bir alana dönüşür. Terapist ancak bunun sağlanmasından sonra çalışmaya başlar ve başarı elde eder.
Alıntı

7 yorum:

sufi dedi ki...

Ustamız sağ olsaydı daha öğretecek ne çok şeyi vardı kim bilir?Senin de ellerin aynı onun ellerine benzemekte, bel fıtığının ve felçlilerin iyileştiğini bile gördükten sonra bu alternatif tıb yöntemine inanmamak haksızlık olur bence.Hadi tutsakcım, kim tutar seni?

beenmaya dedi ki...

enerjinle ve ellerinle şifa dağıtmak, bunu yapabilmek ne güzel birşey olmalı...

etki alanı dedi ki...

Eğer ,annemin ağrıları geçmezse,ellerinizin şifası için kapınızı çalabilirim sevgili Tutsak...Ustaların el verdiği insanlar vardır,demek ki siz bu ellerden birisiniz...
Aklımın bir köşesinde yer aldınız bile...
Akşam çok az masaj yapabildim...Sonuç alınacak kadar değil...Ağrısı çok fazla idi...Özellikle gece 3 gibi başlayıp sabah 6-7 gibi ancak durabilen bir sızı bu.. sızarak dalarsa uyuyabiliyor.
Dizine buz koymadan fizik hareketlerini yapıyor...Bakalım sonumuz ne olacak...Midesine dokunduğu için,ilaçları da bıraktı...Aslında onu anlıyorum ama,uygulaması gerekenleri yapmıyor.Çünkü kuralları da inada dayanıyor biraz...
Sağlıkla kalın..
TüTü

Ela'dan Mektuplar dedi ki...

Güzel Usta sırtımın çok ağrıdığı bir dönemde bana da neler yapmam gerektiğini anlatmış ve uygulamalı olarak göstermişti. Nasıl iyi gelmişti. Hiç unutamadığım o kocaman elleri sırtımda dolaşıken içime dolan iyi enerjisini asla unutmıycam. Umarım devamı sendedir sevgili Tutsak...

Moonish (moonsun) dedi ki...

Her daim sirtimda agri hissediyorum (sanirim durus bozuklugu) ne rontgen ne catscan kaldi cektirmedigim ama bisey cikmiyor... Yoga ve Tai Chi'le ilgilendim, kesin cozum olmasa bile en iyi gelen yoga olmustu, hala yapiyorum rahatlatiyor... Bunu arastiracagim :) Tesekkurler degerli biligler icin :)

Belgin dedi ki...

Tutsak`cim alternatif Tipa inaniyorum:))Elleriyle sifa dagitabilmek cok güzel bir duygu olmali:))
Sevgiler

tutsak dedi ki...

Sevgili TontiniAslında o enerji hepimizde mevcut biraz bilgi ve birazda ilgi ile herkesin yapabileceğine inanıyorum

beenmayayeni yazımdaki anlattıklarımı uygulayarak sende yapabilirsin istersen bir dene :)

etki alanıAynı şeyleri sizin içinde söyleyeceğim ama gerek olursa tabii ki seve seve yardımcı olurum

ElaDedim ya o enerji hepimizde var aslında.

MoonSunElinizin dış kısmında orta ve yüzük parmağının üst tarafında parmaklarınızın tarafı beliniz bileğinizin tarafı boynunuz olarak düşünürseniz ortalama olarak sırtınızda ağrıyan yere denk gelen noktaya yapacağınız masaj sizi rahatlatacaktır.

BelginEn yakınındakinden başlıyarak deneyebilirsin hiç bir zararı yan etkisi olmayan birşey.

Sevgiler