29 Mart 2009 Pazar

Lütfen DİKKAT!!!


Sevdiğiniz / Sevmediğiniz herkese ulaştırın!

Başlığı ile mailime gelen ve daha önce benzer bir tanesini sizlerle paylaştığım konu yu bir kez daha sizlere iletme gereği duydum. Benim tüylerim ürperdi
Bu konudaki görseller
burada ve burada
Bir genç cumartesi gecesi bir partiye gidiyor.
Çok eğleniyor, birkaç bira içiyor
Partiden tanıştığı bir kız ondan çok etkilenmiş görünüyor ve onu başka bir partiye davet ediyor
Hemen kabul ediyor ve diğer partinin gerçekleştiği yerde birkaç bira daha içiyor ve daha sonra anlaşıldığı üzere birileri buna uyuşturucu veriyor
(hangi uyuşturucu olduğu blinmiyor).
Daha sonra bu genç uyandığında içi buzla doldurulmuş bir küvette Çırılçıplak olduğunu anlıyor.
Hala içkinin etkisinde olduğunu hissediyor ve etrafına baktığında yalnız olduğunu anlıyor, etrafına bakıyor göğsünde rujla yazılmış bir kâğıt olduğunu fark ediyor
Kâğıtta şöYLE yazıyor:'112'yi ara yoksa öleceksin!'.
Küvetin yakınında bir telefon görüyor ve hemen 112'yi arıyo r
Ama nerede olduğunu, ne içtiğini, kimlerle olduğunu bilmediğini söylüyor
Operatör hemen ona küvetten çıkmasını ve bir aynanın karşısına geçmesini söylüyor
Genç, göğsünde hiçbir anormallik görmüyor ama Operatör sırtına bakmasını söyleyince, sırtında 2 tane büyük yarık olduğunu fark ediyor.
Bunun üzerine operatör, onun tekrar buz dolu küvete dönmesini ve orada ambulansı beklemesini söylüyor
Hastanede yapılan incelemeden sonra, onun 2 Böbreğinin çalınmış olduğu anlaşılıyor Her bir böbrek karaborsada 10.000 Dolar ediyor
( gencin bundan haberi yok tabii ).
Daha sonra anlaşıldığına göre:
2. parti tamamen sahte, bu işe karışan insanların çok iyi tıbbi bilgileri var ve verilen uyuşturucu eğlence amacını içermiyor
Şu anda bu genç hastanede, onu yaşamda tutan bir alete bağlanmış durumda ve hala dokularına uygun bir böbrek bekliyor

Mafya profesyonellerle çalış ıyor
Büyük şehirlerde aktif durumda çok böyle grup olduğu biliniyor
New Orleans, New York ve bir söylentiye göre İstanbul ve Ankara'da da faaliyet gösteriyor
Bu mafya çok iyi örgütlenmiş ve finanse edilmiş.
112 bu suçu artık tanıdığından dolayı, kişileri hemen aynaya yönlendirerek, olayın boyutunu anlamaya çalışıyor
Lütfen bu hikâyeyi tanıdığınız herkese anlatınız
bu herkesin başına gelebilir
Hukuk Fakültesinde okuyan bir arkadaşımdan dün bir Çay muhabbeti
esnasında bunu dinledim
Sultanahmet civarında bir çay bahçesinde oturuyormuş Bir çay söylemiş.
Yan masaya iki adam oturmuş ve onlar da çay söylemişler
Çaylar gelmiş, çayı 2 adama uzatan garsona, adamlar 'yok' demişler, 'delikanlıya ver', daha önce geldi kendisi'
Delikanlıyla 'yok, siz için' vs. gibisinden ufak Şakalaşmalar olmuş
Çaylar yudumla nırken 2 adam yemekte oldukları Bisküvilerden delikanlıya uzatıp 'buyurun, alın'demişler
Delikanlı da kıramamış ve birkaç tane alıp yemiş.
Daha sonra otobüsüne binmek için oradan kalkmış
Otobüse bineceği sırada uykusu gelmeye başlamış, etrafına baktığında çay bahçesindeki adamların kendisini izlediğini fark etmiş ve telaşa kapılmış
Çoğu kimsenin bildiği, Hukuk Fakültesi öğretimüyelerinden birinin de anlattığı bir 911 vakası aklına gelmiş: ( Böbrekleri çalınan birisi ).
Her neyse...
Hemen kendisini alması için arkadaşına telefon etmiş.
Arkadaşı gelmiş ve hastaneye gitmişler.
Doktorun sözleri: Eğer eve gitmiş olsaydın bir daha uyanamazdın.
Çünkü sana verilen uyku ilacı dozajı öldürücü düzeyde!'

Bence mümkün olduğu kadar forward edelim!!!!


Psk. Emel Kalınkılıç NOT: Kendinizi, sevdiklerinizi, yakınlarınızı düşünü n!


Olacak şey değil demeyin... !!! Bilgilerinize. .. Okuyun ve tanıdıklarınıza da anlatın.

YER ISTANBUL....

Bir genç deniz kenarında, bankta yorgunluğunu atmak için oturmaktadır.
Bir müddet tek başına oturduktan sonra 20-22 yaslarında başka bir genç yanına gelerek bankın diğer ucuna oturur. 2-3 dakika sonra bu gencin arkadaşları olduğu anlaşılan iki akranı daha gelir ellerinde 3 bardak çayla...
Gençler birer bardak kendileri alırlar ve 3.bardağı daha önceden gelip oturmakta olan diğer arkadaşlarına ikram ederler.. Fakat yoğun ısrarlara rağmen arkadaşlarına çayı sevmediğini zaten bi ldiklerini, bu yüzden de o çayı boşa aldıklarını söyleyerek reddeder... O zamana kadar hiç bir diyaloga girmedikleri arkadaşıma dönerek: 'yaa hocam bu çayı aldık ama arkadaş içmeyecek... bari sen iç de israf olmasın' derler..
İlk basta reddetse de ısrarlara dayanamayıp çayı alır ve içmeye baslar..
Bu arada 3'lu, ne kadar yan yana olsalar da arkadaşımdan bağımsız olarak koyu bir sohbete dalmıştır.. çayın sonlarına doğru baş dönmesi hissetmeye başlar, tabii o an anlar başına bir bela aldığını.. üçü ise sohbetlerine bununla ilgilenmeden hala devam etmektedirler. .
Baş dönmesi ve halsizlikle olduğu yerde durmaktadır. . Bir an kendine gelip bunlardan uzaklaşması gerektiğini düşünerek ayağa kalkar ve biraz ilerdeki otobüs durağına zorda olsa varır..
<>Fakat 3'lu de bununla birlikte harekete geçmiş ve durağa gelmiştir...
Otobüse binip koltuğa oturduğunda üçü de otobüse binip bunu rahatça görebilecekleri bir yere oturur..
Fakat bu arada artik neredeyse bilincini kaybetmek üzeredir.. Büyük bir gayretle cep telefonunu çıkarıp (teknolojinin gözünü seveyim) arkadaşını arar, başına böyle bir iş geldiğini, o an otobüste olduğunu,falanca durakta ineceğini söyler..
Durağa geldiğinde iner ve arkadaşının kucağına bayılır. . Arkadaşı ise bununla beraber inen 3'lüden şüphelenir. o an orda devriyede bulunan polise durumu bildirir Birlikte hemen bir taksiye binip hastaneye giderler..
Acilde doktorlar imdada yetişir ve arkadaşının yanına gelerek:
Arkadaşın intihar mı etti?' diye sorar. Neden böyle bir şey sorduğunu sorar doktora. Doktor; ' aşırı dozda ilaç almış. G ecikseydiniz kurtaramayabilirdik ' diye cevap verir..
İşin daha ilginci ve can âlici noktasıysa bunların yakalanamaması bu 3'lünün ORGAN MAFYASI çetelerinden olduğu anlaşılır
Yani hala ortalıklarda geziniyorlar.
İzmit depreminde ölülere musallat olan organ mafyaları, işi daha da ileri götürerek canlı insanların peşine düşmektedir... Bu yasanmış bir olay..
Herkesin çoluğu çocuğu ve yakınları var, özellikle İstanbul' Ankara' İzmir' dikkat etsin...
Savaş, ekonomi, Kıbrıs derken hayatin detayları çok korkunç olabiliyor. Sağlıklı ve kazasız belasız günler dilerim..

TANIMADIGINIZYABANCI KISILERDEN NE KADAR KALABALIK BIR ORTAMDA
DAHI OLSANIZ KESINLIKLE YIYECEK, ICECEK V.S. KABUL ETMEYIN. ..
& nbsp;
ARTIK INSANLAR ÖLÜ -CANLI INSAN HAYVAN DEMEDEN ACIMASIZCA KATLEDİP PARAYA ÇEVİRMEYE BAKIYORLAR.. .

BU MAİLİ TÜM SEVDIKLERINIZE, TANIDIKLARINIZA ILETIN. MAIL OKUYACAK DURUMDA OLMAYANLARA VE AILELERINIZE SOZLU OLARAK ANLATIN...

LUTFEN ÇOK DIKKATLI OLUN...

GaziUniversitesi Tip Fakultesi
Prof.Dr.Murat SEVENCAN

8 yorum:

Kitap ve Demlik dedi ki...

Fotoğraflar kanımı dondurdu.
Çoluğumuzu çocuğumuzu koru Ya Rabbi!

MAVİ UMUT dedi ki...

Ah ya..beni kim yadırgarsa yadırgasın ama ben artık kanunların daha acımasız olması taraftarıyım. Özellikle bu kadar acımasız konularda.

tutsak dedi ki...

Sevgili
H.Y.Ergün
Önce çocuklarımız ve sonrada çevremizdeki herkesi uyarmalıyız dikkatli olmaları konusunda
UFUK ÇİZGİSİ
Daha öncesinde Resimleri görmemiştim. Bir aratırayım dedim herhangi bir görüntü varmı diye ve bulduklarım korkuçtu. Ne diyeceğimi bilemiyorum.

guguk kuşu dedi ki...

eskiden insanlar dükkanlarının kapılarını kapamadan namaza giderdi, sonra hırsızlıklar başladı, insanların parasını mücevherini çalar oldular, sonra, kolundaki bileziği çıkaramayınca koluyla birlikte kestiler, şimdi de organ çalıyorlar. nasıl bir yaratığız biz. inanamıyorum. Önce çocuklarımı uyaracağım sonra etrafımdakileri. sağol Tutsakcım. keşke bunları yazmak zorunda kalmasak. Bunun ötesini düşnemiyorum. Ruhumuzu da çalar bunlar.

sufi dedi ki...

Ya tutsakcım;
Korku filmi gibi anlattıkların.Söyleyecek söz bulamadım..................

Belgin dedi ki...

Tutsak`cim bu nasil bir dünya? Ben ne diyecegimi sasirdim, yetiskin bir kizim var, genc, gezip-eglenmek istiyor, simdi biz bu cocuklari hapis mi edelim.
Allahim sen bizi koru.

tutsak dedi ki...

Sevgili
guguk kuşu
Tanımadığımız kişilerden herhang bir şey alıp yememek ve kendimizi çevrede oluşan olaylardan koparmamak geekiyor biraz daha dikkatli olmak yeterli sanırım

Haklısın canım ablam Böyle bir konuyu aktarmak pek iç açıcı olmasa da bana gelmiş olan bir uyarıyı herkesle paylaşmak zorunda olduğumu düşündüm. Tüm dostlardan böyle bir karamsar tabloyu paylaşak zorunda kaldığım için özür dilerim.
;;Belgin
Çocuklarımızı kısıtlamayalım ama çevrelerine karşı dikkatli olmaları tanımadıkları kişilerden yiyecek içecek almamaları konusunda uyaralım yeterli bence.
Sevgilerimle

Kubilay Kızıldenizli dedi ki...

Her şey mümküm sevgili Üstad.
Ben de duydum bu hikayeleri ve insan dehşste düşüyor.